Dünya Sağlık örgütünce her yıl Mayıs ayının ilk salı günü Dünya Astım Günü olarak kabul edilmiştir. Bu yıl da 3 Mayıs 2011 Dünya Astım Gününde tüm dünyada etkinlikler ve bilgi paylaşımı yapılacaktır. Bursa’da GARD BURSA etkinlikleri çerçevesinde Aile Hekimlerine Astım eğitimi verildi. Eğitim öncesi açılış konuşmasında Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Karadağ Astımla yaşam konusunda hekimlerin hastaları cesaretlendirmesi gerektiğini ve hastalara yaşam koçluğu yapmaları gerektiğini söyledi.
Kronik bir solunum yolu hastalığı olan astımın tüm dünyada 300 milyon, Türkiye’de ise 4 milyon kadar insanı etkilediği tahmin edilmektedir. Her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık çocukluk döneminde daha sıktır. Görülme sıklığı yaşam ve çevre koşullarının değişmesine bağlı olarak giderek artmaktadır.
Astım; duyarlı kişilerde, nöbetler halinde gelen hışıltı (hırıltı, ıslık sesi), nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve öksürük yakınmaları şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yakınmalar, özellikle gece ve/veya sabaha karşı görülmekte, ilaç kullanılarak yada kendiliğinde bir süre sonra ortadan kalkmaktadır. Ancak tekrarlayıcı özellikte olan bu yakınmalar bir sonraki nöbette tekrar ortaya çıkmaktadır. Kontrol altında olmayan hastalıkta nöbetlerin sıklığı ve şiddeti giderek artmaktadır.
Hastalığın kronik ve değişken özelliği astım hastalarının yakınmalara alışmasına neden olabilmektedir. Yakınmasız kalabileceklerini bilmeyen ve bunu talep etmeyen hastalar hekime başvuruda geç kalmakta ve hastalıkları ilerleyebilmektedir. Oysa uygun tedavi ile hastalık kontrol altına alınabilmektedir
Astımlı bir hasta için kontrol altında olmak;
- Gündüz astım yakınması bulunmaması
- Gece astım nedeni ile uyanmama
- Hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinimin olmaması
- Nefes ölçümlerinin normal düzeyde olması
- Günlük işlerin engellenmeden yapılabilmesi demektir.
Dünyada ve Ülkemizde bu hastalığın tedavisi ile ilgili gereken her türlü ilaç ve tedavi bulunmaktadır. Ancak buna rağmen Türkiye’de astımlı hastaların yalnızca %1,25’inde bir yıl boyunca tam kontrol sağlanabilirken bu oran Batı Avrupa’da %5,3’tür. Astım hastalarının %90’ı gündüz yakınma yaşamakta, %60’ı gece uyanmaktadır. Son bir yılda her dört hastadan biri hastaneye yatmış, yarısı acil başvuruda bulunmuştur. Astımlıların %80’i günlük yaşamının bu hastalıktan etkilendiğini belirtmekte ancak %43 gibi yüksek bir oranı iyimser bir algılama sonucu hastalığının kontrol altında olduğunu düşünmektedir.
Bu yıl tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de astımlı hastalara veeceğimiz mesaj: ASTIMINIZI KONTROL EDEBİLİRSİNİZ
Erişkinlerde işgücü, çocuklarda okul devamlılığında azalmaya neden olan bu hastalık için başta hastalar olmak üzere hasta yakınları, hastane personeli ve eczacıların bilgilendirmesi önem kazanmaktadır. Türk Toraks Derneği tarafından hazırlanmış olan Astımla yaşam kitabına internetten ulaşılabilmektedir.
( Fotoğrafın üzerini tıklayarak ulaşabilirsiniz.).
432 Okuma